Forex’le tanışan herkesin başında aynı düşünce vardır:
“Acaba ben de başarabilir miyim?”
Ve herkesin cebinde benzer bir gerçek vardır:
Küçük bir sermaye, büyük bir beklenti. İşte bu yüzden yalnız değilsin. Seninle aynı yolculuğa çıkan binlerce kişi oldu. Bazıları yolda kayboldu, bazıları pes etti, bazıları farkına bile varmadan tekrar başa döndü.
Ama bazıları yürümeye devam etti. Kazansa da devam etti kaybetse de devam etti korksa da devam etti ve bir gün, “başardım” dediğinde arkasına baktığında gördüğü şey neydi biliyor musun? Sermayesi değil, grafikleri değil, analizleri bile değil. Disiplini, kararlılığı, ısrarı ve öğrenmeye olan inancıydı.
Kendinle Yaptığın Sözleşmeyi Hatırla
Bu piyasaya girdiğin an, farkında olmasan da kendinle bir sözleşme yapmış oldun:
“Ben, bilinçli bir yatırımcı olacağım. Bilmediğimi öğreneceğim, acele etmeyeceğim, kazanırken şımarmayacağım, kaybederken yıkılmayacağım.”
Bu sözleşme yazılı değil. Ama sen her işlem açtığında o imzayı tazeliyorsun.
Ve ne zaman plansız işlem açsan, ne zaman stratejinden saparsan, ne zaman duygularınla hareket edersen — o sözleşmeye ihanet etmiş oluyorsun.
Ama her sabah yeniden analiz yaptığında, her işlemi deftere yazdığında, her hatanı dürüstçe gördüğünde…
İçinden bir ses sana şöyle diyor:
“Doğru yoldasın. Çünkü artık tesadüf değil, tercih ediyorsun.”
Piyasa Seninle Konuşur, Ama Dinlemeyi Bilirsen
Forex sadece fiyatların hareket ettiği bir yer değil. Piyasa aslında her gün seninle konuşur. Bazen “Bekle” der. Bazen “Girme” der. Bazen “Bu sefer değil” der ama duymak için sessiz olman gerekir. Duygularını bastırman, içgörünü açman gerekir.
Bunu yaptığında, fiyatlardan çok daha fazlasını görmeye başlarsın.
Sinyallerin ötesinde yapıyı, arka planda akışı, grafiklerin ötesinde zihninin nerede takıldığını…
Ve işte o zaman, yatırımcılıktan çıkıp ustalığa adım atarsın.
Başladığın Günle Bugün Arasında Ne Değişti?
Başladığın gün bu işi bilmiyordun. Belki sadece “Forex nedir?” diye aratmıştın.
Belki sadece para kazanmak istiyordun.
Ama bugün, piyasayı tanıyan, stratejisi olan, sabırlı kalabilen, hatta kayıplardan ders çıkaran birine dönüştün.
Sermayen belki hâlâ küçük. Ama sen büyüdün. Ve Forex’in sana kazandırdığı en büyük şey bu.
Gerçekten Başardığın An, Bilanço Değil, Bakış Açındır
Kazanmak nedir? 500 dolar mı? 5.000 mi? 50.000 mi?
Hayır.
Kazanmak, bir gün zararda kapattığında kendine hâlâ güvenebilmek.
Kazandığında kontrolünü kaybetmemek, İşlem açmadan önce iki kez düşünmek ve en önemlisi:
“Ben bu işte kendi yolumu çizdim” diyebilmek işte gerçek başarı bu.
Ve sen buraya kadar geldiysen, bu başarıya zaten çoktan adım atmışsın.
Sözün Özü:
Bu yazıyı neden baştan sona okudun? Çünkü sen gerçekten bu işi ciddiye alıyorsun ve ciddiye alan biri, zamanı geldiğinde mutlaka kazanır. Kazanmak bir sonuç değil, bir süreçtir. Ve sen o sürecin içindesin.
Ne zaman vazgeçmek istersen bu satırları hatırla: Zaten yoldasın geri dönmek kayıp, devam etmek deneyim, dayanmak ise kazançtır.